Mitolojiye ve Antik Yunan Mitolojisi'ne Genel Bir Bakış


     Sizce mitoloji nedir? Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğünde mitoloji; “Mitleri, doğuşlarını, anlamlarını yorumlayan, inceleyen bilimdir” şeklinde yazmaktadır.[1] Başka bir kaynakta ise “Antikçağ Tanrılarının, Yarı Tanrılarının ve kahramanlarının anlatıldığı masalsı tarihidir.” şeklinde ifade etmektedir.[2] Dünya üzerinde Sümer, Mısır, Yunan, Roma ve İskandinav kültürlerine ait mitolojik hikâye anlatımı olduğu bilinmektedir. İsterseniz sizinle dünya mitolojileri arasında en bilindik olduğunu düşündüğüm Antik Yunan mitolojisini inceleyelim. Herkes bilir ki Yunan mitolojisi hakkında ciltlerce kitap yazılmıştır. Ancak bu yazı Yunan mitolojisinin başlangıç safhasını ele almaktadır.
     Yunan mitolojisi, Antik Yunan’da Dünya’nın yaratılışı, tanrı, tanrıça ve kahramanların hayatı hakkındaki söylence ve öğretileri de içermekle kalmayıp, Antik Yunan dininin gövdesini de oluşturmaktadır. Yunan mitolojisi dünyanın kökenini ve tanrıları anlatmakla başlar.
    Dünyanın Kökeni ve Tanrılar
     Yunan mitolojisine göre başlangıçta sadece Khaos vardı. Khaos Yunanca boşluk anlamına gelir. Bu boşluğun içinden öncelikle Gaia doğar, yerküreyi  Gaia oluşturur. O’na Toprak Ana denir. Gaia’dan sonra Ölüler Ülkesi’nin en derin yeri olan Tartarus doğar ve O’ndan sonra yeraltı karanlığını simgeleyen Erebos ve yeryüzü karanlığını temsil eden Nyks (Yunanca, “gece” anlamına gelir.) doğar. [3]

     Khaos’tan doğan Toprak Ana (Gaia) kendi başına Uranos (Gök) ve Pontus’u (Deniz) doğurur. Ardından oğulları ile birleşir ve yaratılan bu evreni tanrısal varlıklar ile doldurur. Uranos ile birleşmesinden 6 erkek 6 dişi olmak üzere on iki titan, tanrılara benzeyen üç Kyklop    (Türkçe; Tepegöz) ve yüz kollu olarak anılan Hekatonkheirler doğdu. Pontus ile birleşmesinden Nereus, Phorkys, Thaumas, Toprak Ana’nın üç oğlu, Eurybia ve Keto iki kızıdır. [4]
     Olgunlaşıp güçlenen Titanlar artık mutlak gücü ellerine almak istiyorlardı. Bunun için yapmalrı gereken babalarını ortadan kaldırmaktı ve bunu da gerçekleştirdiler. Böylece 12 Titan 12 Titan’ın devri başlamış oldu. Kronos (Zaman Titanı) başlarına geçti ve 12 Titan’ın dönemi Altın Çağ olarak adlandırıldı. Kronos, babalarına yaptıkları gibi kendilerine de bir devrim yapılmaması için karısının doğurduğu her çocuğu yermiş. Bu duruma çok üzülen karısı bir süre sonra bu duruma kayıtsız kalamamış ve en son doğurduğu üçüz tanrıları saklayıp onlar yerine Kronos’a taş vermiş. Taşları yiyen Kronos kendini kötü hissetmeye başlamış. Kronos’un böyle zayıf düştüğünü farkeden üçüzler (Zeus, Poseidon ve Hades) Titanlar ile savaşır ve kazanırlar. Savaş sonrası Tanrılar geri dönmemesi için Kronos’u en küçük zerresine kadar parçalar ve bu parçaları bir tabuta koyarak bu tabutu Tartarus’un en derin yerine gömerler.[5] Bu sayede Zeus’un önderliğindeki 12 Tanrı’dan oluşan yeni dönem başlar.

    12 Tanrı, Tanrıça ve Görevleri

  1. Zeus        Gökyüzü ve Hava olayları
  2. Poseidon       Denizler, Depremler ve Okyanuslar
  3. Hades       Yeraltı Zenginlikleri ve Ölüler
  4. Hephaistos       Demircilik ve Ateş
  5. Ares        Savaş
  6. Hermes       Hırsızlık, Şifa, Yolculuk, İletişim
  7. Dionisos       Şarap, Üzüm, Eğlence
  8. Artemis        Okçuluk, Avcılık, Ay, Bakirelik
  9. Apollon        Işık, Sanat, Şiir, Okçuluk, Tıp, Güneş
  10.  Athena       Bilgelik ve Savaş Stratejisi
  11. Hera        Evlilik, Bereket, Aile
  12. Afrodit       Aşk ve Güzellik
Yunan mitolojisinin çok tanrılı bir dinin gövdesi olup, bu tanrıların her birinin tabiat elementlerine atfedilerek yaratılmış olması sizce neye bağlanabilir? Bence bu tanrılaştırma meselesi antik düşünürlerin -belki de- yeterince anlamlandıramadıkları fenomenlerin (Doğanın düzeni ve bu düzen sonucu oluşan doğal afetler) sorumluluğunu efsanevi ve insanüstü tanrı veya tanrıçalara vermesi olarak izah edilebilir. Bununla birlikte Yunan Mitolojisinin bölgesindeki bir çok medeniyeti de etkilediği açıktır. Örnek verecek olursak Roma mitolojisinin konularının neredeyse tamamının Yunan mitolojisinden aldığını görmemiz mümkündür. Biraz daha kuzeye çıktığımızda İskandinav mitolojisinin Yunan mitolojisine benzerliğini  farkedersiniz (12 Tanrının toplandığı bir divan ve Olimpos Dağı’nı çağrıştıran, her şeyin olağanüstü olduğu Asgard gezegeni). Peki Yunan mitolojisi bu konuda bir ilk miydi? Elbette hayır. Daha önceye gidersek Mısır ve Sümer mitolojilerinin görürüz ve Yunan mitolojisi de bazı konularda onlardan esinlenmiştir. Onların da esinlendiği elbet bazı konular içeren farklı mitolojileri görebiliriz fakat bizim konumuz şu anda o değil.
Peki ya biraz daha kişisele inersek, mitoloji aslında bir insan için ne ifade etmelidir ki? Bu yazıyı okuyan herhangi birinin bana yöneltmek istediği; ” Mitolojiden ne çıkarmalıyız?” sorusuna vereceğim cevap kesinlikle mitolojinin benim hayal gücümün sınırlarını  nasıl şekillendirdiği ile ilgili olurdu. Mitoloji bir nevi benim için hayata farklı bir perspektif ile bakmamı sağladı. Eğerki konunun başına dönersek benim açımdan mitoloji; bize ilham veren, kahramanlar  ve tanrısal varlıklar ile bir din oluşturan gelişmiş bir hayal ürünüdür. İşte mitolojiden çıkarılması en büyük ders hayal gücünün sınırlandırılmaması olmalıdır.

                                                                                               İyi okumalar dilerim.


[2] Hachette A.(2000). Ansiklopedik Sözlük IV. Cilt, s.2328
[3] Bedrettin Cömert-Mitoloji ve İkonografi
[5] www.yunanmitolojisi.com

Yorumlar

  1. Başarılı olmuş tebrik ederim. Devamını bekliyoruz

    YanıtlaSil
  2. çok beğendim başarıların devamını dilerim bir de ilk 10 yapsan çok güzel olur

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yunan Mitolojisinde En Güçlü 10 Tanrı